DUL KOMŞUM VE ŞEFTALİSİ 2

Bütün Şeftaliyi alarak evimin yolunu tuttum lakin şeftalinin kesilmesi gerekiyordu fakat ben tüylü şeftaliye dokunamıyordum. 

Ölümsüzüğün sembolü olan şeftaliye dokunamamakta nereden çıkmıştı anlam verememiştim.

O cin toniği ne olursa olsun içmem gerekliydi. Sek olarak içemezdim çünkü bebegsiydim.

Yeniden komşumun kapısını çalıp son ricamı yapmak için kapımı açtığım sırada dul komşumu kapımda görüverdim.

Hemen içeri buyur ettim, o sırada diyaoglar gelişiverdi.

- Tüylü şeftaliyi benim için soyar mısınız? diyecekken mutfak tezgahına atılıverdi.

- Bırakın sizli bizli konuşmayı, komşuyuz şunun şurasında bugün sana, yarın bana deyip tüm şeftaliyi mundar etti. Minik parçalı sevdiğimi nasıl tahmin etmişti?

Tam kapıya yönelmişken - Sende eşlik etmek istemez misin? diye soru ağzımdan çıkıverdi.

- Hay hay bende bunu sormanı bekliyordum. Canım inanılmaz Şeftalili Cin Tonik çekmişti. Senin gibi bir centilmen bu saatte teklif etmeden beni bırakmayacağını tahmin etmiştim. dedi.

Kadehlerimizi komşuluk gibi saçma bir neden için kaldırarak ilk yudumlarımızı aldık.

Bu kadar saçma bir şeye kadeh tokuşturduğuma kendime inanamıyordum . İçten içe kendime gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Kendimi tuttuğumu anlamış olacak ki sormak gereği hissetmişti.

- Neden kendini tutuyorsun fazla tutmak zorlayabilir dedi.

- Bende sert ve sulu şeftali sevdiğimi, şeftalinin yumuşak ve kuru olduğunu söyleyivermiştim. Hadsizlikte uzman olduğumu bir çok kişiden duymuştum. Bu da karşı konulamaz bir çekicilik kazandırdığını eski kız arkadaşlarım sölemişti.

- Sende zor memnun olanlardansın madem gerçek diri ve sulu şeftali deneyimlemeye ne dersin diyerek üzerindeki geceliği bir an sıyırıverdi. ŞOK olmuştum.

- Kadehimdeki toniği fondipleyip. Gerçek şeftalinin tadına baktım.